20 Şubat 2015 Cuma

Maulbronn Manastır Kompleksi

*Maulbronn Manastır Kompleksi Avrupa'nın en eksiksiz ayakta  kalan Sistersiyen manastır yapısıdır.  rezervuarlar ve kanalları içine alan  gelismis bir su yönetimi sistemini vardır. Sisteryanlar,  çeşitli teraslar üzerinde yaklaşık yirmi tabii ve suni göl ve göletleri kapsayan bir ağ ortaya koymuşlardı. Bunlar çok gelişmiş bir teknik ile birbirine kanallarla bağlanmışlardı.
*İlk  manastır, 1147 yılında kurulmuştur. manastır12. ve 17. Yüzyıllarda daha da geliştirilmiştir.Ana kilise Romaneskten Gotik e geçiş tarzında inşa edilmiştir. Bu kuzey ve orta Avrupada çok fazla Gotik mimarisinin yayılması için temel öneme sahip oldu.
*Reformasyon çıktıktan sonra, Württemberg Dükü 1504 yılında manastırı ele geçirdi ve orada kendine av köşkü ve ahırlar inşa etti. Yarım yüzyıl sonra, eski manastırı uzun zamandan beri işgal etmis olan bir Protestan ilahiyat fakultesine verildi ve halen bu durumunu korumaktadır.
*Manastır kompleksindeki mesleki atelyeler   acemi işçiler tarafından kullanılmaktadır. Kompleksin dışındaki bazı binalar taştan yapılmıştır. Bazıları ahşap  çerçevelidir.Tüm ompleks  bir duvar ile çevrilidir.

Trier

*Trier (Almanca: Trier), Almanya'nın en eski şehridir. Roma İmparatoru Augustus tarafından MÖ 15 yılında kurulmuştur. Moselle'in kıyısında, Roma döneminin ilgi çekici kentlerinden biridir.
*
*Günümüzde sanayi ve ticarete dayalı canlı bir ekonomiye sahip olan Trier, Roma döneminden kalma tarihi bina ve eserleri ile de turistler için bir çekim merkezidir. Nüfusu yaklaşık olarak 100.000'dir. Roma zamanında yapılan surun ana giriş kapısı olan Porta Nigra; Alplerin kuzeyinde bulunan en büyük Roma yapısıdır. Ayrıca, Roma İmparatoru Konstantin'in annesi bu civarda oturan Cermen kavimlerinden birisinin reisinin kızı olduğu için, bu bölgeye bir lejyon birliği yerleştirmiş ve İsa'nın ölürken üzerinde bulunduğu rivayet olunan hırkayı bu şehire getirterek hırkayı sergilemek üzere bir kilise inşa ettirmiştir. Bu kilise hâlen ziyaret edilebilir.
*

*Trier, II. Dünya Savaşı esnasında müttefik devletlere ait savaş uçakları tarafından bombalanmamış ender Alman şehirlerinden birisidir. Trier' de bulunan üniversite, devlet üniversitesi hüviyetinde olup; oldukça gelişmiş bir eğitim standartına sahiptir. Şehirde kütüphaneler, müzeler, eski yerleşim yerleri, Roma devrinden kalma hamam harabeleri, eski kiliseler, Cermen birliğinden önceki elektörün oturduğu saray, opera binası, tren garı, Karl Marx'ın evi, nehir boyunca oluşturulmuş oturma terasları ve kafeler gezilip görülebilecek yerler arasındadır. JTI firmasının Avrupa'da bulunan sigara fabrikalarından bir tanesi de bu şehirde bulunmaktadır.

Köln Katedrali

*Almanya'nın Köln kentinde bulunan tarihi katedral hristiyanlığın Katolik mezhebi için açılmış bir ibadethanedir. 1248 yılında inşasına başlanan katedralin yapımı 632 yıl sürmüş ve 1880 yılında hizmete açılmıştır. Almanyanın ikinci, Dünya´nın ise üçüncü büyük kilisesi olan Katedral ülkenin en çok turist çeken yapısıdır.
*

*İnşaatın yapımı fikri daha 7. yüzyılda ortaya atılmış, daha o zamandan iki kulenin uzunluğunun 157 metre olacağına karar verilerek planı buna göre çizilmiştir. Ancak yapının temeli 1248 yılında atılabilmiştir. Kilisenin gotik stilde olması ve yüksekliğinin o zamanki tüm kiliseleri aşması şart koşulmuştur. 1265 yılından önce kubbenin altındaki ibadet salonu yapılmaya başlanmış ve bitimine kadar bir duvarla korunmuştur. 1306 yılında güney kulenin yapılmasına başlanmış, 1388 yılından itibaren, uzun salonun yan bölümleri kullanılabilir hale gelmiştir. Bu tarih aynı zamanda Köln Üniversitesi'nin de kuruluş tarihidir. İnşaat yavaşlayarak sürerken çalışmalar, 1560 senesinde parasızlık yüzünden durdurulmuştur. Ancak 1842 yılında Prusyalı Kral, temel taşı koyup çalışmaların yeniden başlamasını sağlamış ve son taş 1880 yılında güney kulenin tepesine yerleştirilerek nihayet kilise tamamlanabilmiştir.

Essen Kömür Madenciliği Endüstrisi Kompleksi

*Nordhein-Westfalen'daki Zollverein Sanayi Kompleksi, maden kuyuları ve tesisleri, merkez kok kömürü işleme tesisi, kömür stokları ve işçi yerleşkeleriyle 19. ve 20. yüzyıllarda kömürle çalışan endüstrinin ayakta kalmış en güzel örneklerinden birisidir. Aynı zamanda kömür ve çelik endüstrisinin gerek sosyo-ekonomik gerekse estetik açılardan belirleyici olduğu bölgedeki kültürel dönüşümün en iyi sembolüdür.
*

*Bölgede ilk maden kuyuları 1847 yılında açılmıştır. 1851'de ilk konveyorun hizmete girdiği yıl 256 madencinin çalıştığı bu tesislerde 13000 ton kömür işleniyordu. 1890'da ise bu miktar artan tesisler ve çalışanlarıyla birlikte neredeyse 75 katına çıkarak 1 milyon tonu buldu. 1932'de yedinci kuyunun hizmete sokulmasıyla diğer tüm kuyuların çalışması durduruldu ve günde 12000 ton kömür işleyen tesis Ruhr bölgesinin en büyük maden tesisi oldu. Yurt dışından gelen kömürlerin fiyat baskısı nedeniyle 23 Aralık 1986'da 135 yıl sonrasında maden ocağında son vardiya çalıştı ve yedi kuyu işletmesi kapanmadan az önce eski eserler statüsüne alındı.

Wadden Denizi

*Wadden Denizi, Kuzey Denizi'nin güneydoğusunda yer alan bir gelgit bölgesidir. Güneybatıda Hollanda'nın Den Helder kentinden Almanya'nın kuzey kıyısında yer alan Skallingen'e dek uzanan Wadden Denizi yaklaşık 500 km uzunluğunda ve 10.000 km² lik bir alanı kaplayan "çok sahipli" bir değer olarak kabul edilmektedir. Wad sözcüğü Felemenkçede "çamurlu alan" anlamına gelmektedir. Burası, gelgit kanalları, kumlu sığlıklar, deniz çayırları, midye yatakları, sahil kordonu, çamur tabakaları, tuz bataklıkları, akarsu ağızları, plajlar ve kumullarla geçiş dönemi doğal ortamı kalabalığına yol açmış fiziksel ve biyolojik etkenler arasındaki karmaşık etkileşimlerle oluşan, geniş ılıman, oldukça düz kıyısal sulak arazi ortamıdır. Bölge, bayağı fok, gri fok ve domuzbalığı gibi deniz memelilerini de içeren çok sayıdaki bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapar. Aynı zamanda, yılda 12 milyon kadar kuşun üreme ve kışı geçirme bölgesidir ve 29 türün yüzde 10'undan fazlasına destek verir. Bölge, doğal süreçlerin büyük oranda etki olmadan işlemeye devam ettiği, kalan son doğal, geniş ölçekli ekosistemlerden biridir.

Weimar

*Weimar yaklaşık 65.000 nüfuslu Thüringen eyâletinin kültürel miraslarıyla ünlü şehridir. Weimar, Ilm Nehri yayında, 478 m yüksekliğiyle Thüringen havzasının en yüksek tepesi olan Ettersberges'in güneydoğusunda bulunur. Erfurt, Jena ve Gera'dan sonra Thüringen Eyâletinin 4. büyük şehri olan Weimar, bu eyâletin başkenti olan Erfurt'un doğusunda, Jena'nın ise batısında yer alır. Weimar'dan her iki şehre de; trenle ulaşım yaklaşık 15 dakika sürmektedir. 1999 yılında Avrupa'nın Kültür Şehri ünvanına layık görülmüştür.

*2004 yılından beri Üniversite Şehri olarak anılır. Bauhaus Üniversitesi'nin yanı sıra, Franz Liszt Müzik Yüksekokulu'na ev sahipliği yapmaktadır. Weimar Klasisizminin 4 beyni Wieland, Herder, Goethe ve Schiller; Bauhaus Akımı, Düşes Anna Amelia Kütüphanesi ile Almanya topraklarında kurulmuş olan Weimar Cumhuriyeti döneminden kalanlar (1919-1933) şehrin kültür mirasları arasında en başta gelenlerdir.

Bamberg

*Bamberg Freistaat Bayern'de Yukarı Franken'de yer alan küçük bir Alman şehridir. Aynı zamanda Bamberg, 200.000 nüfuslu bir metropol bölgesinin ve Yukarı Franken'in en önemli merkezidir. Bamberg, ABD Ordusu'nun bakmakla yükümlü olduğu 4.100'den fazla olmak üzere yaklaşık 7.000 yabancı uyruklu insana ev sahipliği yapmaktadır. 1973 yılında kuruluşunun 1000. yılını kutlamıştır. 1993'de UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. Bamberg şehri dumanlı birasıyla ünlü olup kişi başına yılda 300 litre bira tüketimiyle dünyanın en fazla bira içilen şehirlerinden biridir.

*Bamberg II. Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra ABD işgal bölgesine ait oldu. Almanya'da II. Dünya Savaşı sırasında bombalanmayan ve en az hasar gören birkaç şehirden biridir.